Dr. Dilek Şire Eren:

“Botoks uygulanan depresyon hastalarında önemli bir iyileşme saptandı”

 İlerleyen yaşla birlikte belirginleşen mimik çizgilerini hafifletmek ya da ortadan kaldırmak amacıyla kullanılan, kolay ve güvenilir bir yöntem olan botoksun, depresyona iyi geldiği kanıtlandı. Amerika’da yapılan psikiyatrik araştırmalarda, botoks uygulanan depresyon hastalarının tedavisinde önemli bir iyileşme saptandı.

Botokstan zarar görenlerin sayısının yok denecek kadar az olduğunu ifade eden Estelite Güzellik Merkezi uzmanları, botoksla ilgili adeta şehir efsanesine dönüşen yanlış bilgilere dikkat çekerek, kaynağı güvenilir olmayan bilgilere itibar edilmemesi gerektiğinin altını çiziyor.

Adana’da hizmet veren Estelite Güzellik Merkezi’nin kurucularından Dr. Dilek Şire Eren, botoksla ilgili en çok merak edilen soruları yanıtladı. Yüzlerce alanda tedavi amacıyla kullanılan botoks üzerine yapılan çalışmalara her geçen gün bir yenisinin eklendiğini belirten Eren, “Yüzdeki yorgun ya da kızgın ifadeyi düzelterek kırışıklıkları tedavi etmek için uygulanan botoksun, aynı zamanda depresyon üzerine etkili olduğu kanıtlandı. Amerikan psikiyatrik araştırmalar dergisinde yayınlanan çalışmada botoks uygulanan depresyon hastalarının tedavisinde önemli bir iyileşme saptanmıştır. Tabi ki tek bir araştırmayla ‘botoks depresyona iyi geliyor’ demek yanlış ama uzmanların bu konu üzerine daha çok çalışma yapacakları kesin” dedi.

SAHTE BOTOKSA DİKKAT

Botoks yaptırmak isteyenleri sahte botoks konusunda uyaran Dr. Dilek Şire Eren, “Botoksun sahtesi olur mu? Olur. Uzakdoğu, Hindistan ve Pakistan’da üretilen botokslar hiçbir onay alınmadan üretildiği için Sağlık Bakanlığınca kullanımı yasaklanmıştır. Fakat ne yazık ki el altından yasak yolla satışı mevcuttur. O yüzden doktor olmayan ve güvenilir olmayan merkezlerde botoks yaptırılmamasını öneriyoruz” diye konuştu.

YAŞLANMAYI YAVAŞLATIYOR

Botoksun etkisi geçince daha kötü bir görünüme neden olduğu şeklindeki inanışın da yanlış olduğunun altını çizen Eren, şöyle devam etti:

“Eski halini unutup, kırışıksız yeni görünümüne alışan insanlar eskiye döndüğünde böyle düşünebilir. Çünkü etkisi tamamen geçicidir. Hatta diyebiliriz ki, etkisi 3-6 ay arasında olan botoksun etki ettiği süreçte kırışıklıklarınız derinleşmediği için yaşlanma sürecinizi bile yavaşlatıyor,”

“Botoksu bir kere yaptırınca hep yaptırmak gerekir” şeklindeki inancın da yanlış olduğunu dile getiren Eren, yılda bir kere ya da 2 kere yaptırarak gayet dinamik ve güzel bir görünüm elde edilebileceğini vurguladı. Eren, botoksun, kırışıklıkları tedavi etme etkisinin de bulunduğunu kaydetti.

ÜST DUDAĞA DİKKATLİ UYGULANMALI

Doğru uygulandığında botoksun akıllı bir bomba gibi hedefine kilitlendiğini ve kırışıklıkları birkaç gün içinde yok ettiğini ifade eden Dr. Dilek Şire Eren, “Kaş arası, alın ve göz çevresindeki kırışıklıklar botoks için en ideal uygulama alanlarıdır. Ancak üst dudağa çok düşük dozlarda, bu konuda ehil bir doktorun uygulaması gerekir. Yanlış noktalara yüksek doz uygulama ıslık çalma, çorba içme, ‘333’ deme gibi dudağı öne alarak yaptığınız hareketlere engel olabilir” dedi.

Estelite Güzellik Merkezi kurucularından Dr. Dilek Şire Eren, “Botoks yaptırdım ama hala çizgilerim var” diyenlere de şu yanıtı verdi:

“Yıllar içinde yer etmiş derin kırışıklıklar, tek botoks uygulamalarıyla azalır ama ne yazık ki tamamen geçmez. Düzenli ve çok sayıda yapılan uygulamalardan sonra geçme ihtimali vardır. O yüzden en ideal hasta grubu mimik yapmıyorken, çizgisi olmayan ama mimikle birlikte çizgisi belirginleşen, çizgileri henüz yer etmemiş hastalardır.”

Eren, “Botokslu yüzü neden hemen anlıyorum?” sorusuna da, “Mimiksiz ve anlamsız hale gelen belki de aşırı ve hatalı botoks uygulanan yüzler anlaşılır. Normalde ideal botoks kişiyi daha dinamik ve daha dinlenmiş gösteren, kişiye tazelik katan uygulamadır” yanıtını verdi.

BOTOKS ZEHİRLER Mİ?

Hakkında pek çok şehir efsanesi olsa da botokstan zarar görenlerin yok denecek kadar az olduğunu ifade eden Dr. Dilek Şire Eren, “Botoksta uygulanan doz 10-70 ünite arasında değişmektedir. Hayati tehlike yaratabilecek dozu ise yaklaşık 3000 ünite olarak gösterilmiştir” dedi.